Yeni yıla yeni bir yazıyla başlayalım.Farzedelim ki, yeni bir hayata başladınız. Zaman sizin için yeniden başladı. Tamamiyle yeni bir hayat…  Yeni bir sistem, yeni bir sevinç ve yeni bir sevgi deneyimliyorsunuz. Herkes yeniliği sever. Ruhumuzun doğuştan gelen özelliği bu… DNA mızda var. Yeniliği nasıl deneyimlemeli?

Hayatınızda yeniliği deneyimlemek için neye ihtiyaç var?  Yeni bir bilince: Ne istediğini bilmeye. Yeni bir farkındalığa… Yeni bir bakışa… Her şeyi yeni gözlerle görmeye… Yeni gözler demek bir fayda ve öğrenme gözlüğü takmak demek. Her şey benim için, hayat benim için, benim büyümem ve öğrenmem için demek. Yaşadığım her şeyin bana bir faydası var penceresinden bakmak demek. Yeni bir farkındalık, yeni bir algı demek. Kendi içi dünyamdaki anlamlandırma sistemimin bu temelde çalışmasını sağlamak demek. Bunu fark edebilmekten gelen sevinci, var olma sevincini deneyimlemek ve bu nedenle de kendimi sevmek demek. Kendimi ve çevremdeki her şeyi sevmek demek…Böylece her şey yeni olacak: yeni bir farkındalık, yeni bir tutum, yeni bir vizyon: ve sihir gibi her şey değişti. Böyle bir hayat çok tatlı olmaz mıydı?  Böylece yeni bir kişilik ve kendim için yeni bir hikâye yaratmak. Yaşamak demek yaratmak demek değil mi? Kendimizi sürekli yeniden yaratıyoruz. Her günü, her anı… Ya eskisi gibi ya da yeni bir enerjiyle…

Yeniliği kutlamak demek coşku ve heves duymaktır. 2 Ocakta 1 Ocaktaki coşkunuz azalacak mı? Bir ay sonra daha da mı azalacak? Hayır, coşku ve hevesinizin her gün artması gerekir. Her an coşku ve hevesin özel bir anı olmalı. Nefes alıyor olmanın, yaratmaya devam edebilmenin, içimizdeki güzelliği ortaya çıkartabilmenin kutlaması. Hayatla birlikte akabilmek için coşku ve hevesi kanat olarak takmak ve hayatla birlikte yumuşak ve nazikçe hayatın bilinmeyenin gizemini taşıyan o engin ufuklarında süzülebilmek.

Coşku ve heves hayatın motoru… Gücümüz.  Hayatı kuru ve tatsız olarak deneyimlemekten bizi kurtaran mucizevî güç. Hayatın sihri. Hayatın az bilinen sırrı. Çünkü coşku zor olanı bile kolay hale getirir, ne kadar zor olursa olsun bize tatlı gelir. Coşku olduğunda zoru başarmak keyif verir. Bir tufanı deneyimlerken, onu bile bir armağan haline getirir. Dağı pamuğa çevirir. Bir zorluk, hayatın biz getirdiği bir sınav kâğıdını bir eğlenceymiş gibi yaşarız. Coşkumuzu koruduğumuzda çevremizdeki diğerleri için de bir destek oluruz. Cesareti kırılmış olanlara ümit verebiliriz. Kendimizi bu şekilde yeniden yaratabilir, böyle kabul edebilir ve böyle ilerleyebilir miyiz? Coşkumuzu yok olmayan bir enerji haline getirebilir miyiz?

Hayatı bir kutlama olarak yaşamak hayatın temelini oluşturur. Kalpten kutlamanın mutluluğu ile ilerlemek ve her anı bir keyif anı olarak kutlamak.

Öyleyse kendinize ne yenilik getireceksiniz?Düşüncelerimin gücüne ne yenilik getireceğim? Bana güç getirecek şekilde nasıl farklı düşünebilirim? Bir yenilik olarak kalbimdeki iyiliği, iyi his ve dilekleri nasıl ortaya çıkartabilirim? İçimdeki iyiliği kullanmanın kendi bilincimi yükseltmek için bir yöntem olduğunun ne kadar farkındayım? Sözlerime tatlılığı, hoşnutluluğu, uyumluluğu daha çok nasıl getirebilirim? Nasıl sıradanlığın dışına çıkabilirim?Yeniliği nasıl sürdüreceğim?Her gün hatırlayarak… Her gün taze tutarak…Bu yıl yenilik sloganınız olsun. Her günü yeniden yaratmak, günle birlikte kendimi de istediğimiz şekilde yeniden yaratmak amacımız olsun.

Her yıl yeni şeyler yapma kararı almak iyi, ancak yeni biri olma kararı da alalım.Olmak “yapmak”tan daha önemli değil mi?Olmanın büyüsünü bu yıl yaşayabilmemiz dileğiyle,Hepimize bizi hoşnut edecek bir diliyorum.

Neşe Akar