Yeni yılın ilk 13 günü geçti bile…
Bu yıla başlarken bir şeyleri geride bırakma kararı aldınız mı? Zamanın her yeni başlangıcı kendi içinde bir yenilik, tazelik ve potansiyel taşıyor. Her yeni yıl, her ay, her mevsim başlangıcı, her gün..:)
Bu başlangıçların size getireceği kısmetten ne kadar yararlanıyorsunuz? Farkında mısınız?
Bu yıl kendinizde hangi yeniliği özümseyeceksiniz? Kendinize hangi yeniliği, hangi değeri, hangi erdemi katmak isterdiniz? Neyi yapmak isterdiniz diye sormuyorum. Kim olmak istersiniz diye soruyorum? Kimsiniz? Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Ve daha kim olmak istiyorsunuz? Siz nasıl bir tohumsunuz? O tohumun içinde gizli olan, sadece tohumun bildiği sır ne? O sırrı açığa çıkartmak için neyi bekliyorsunuz? Daha neyi? Ne zaman?
Öyleyse bu yıl hangi özelliği, hangi değer, hangi erdemi kendinizde özümseyeceksiniz? Bu yıl sıradan olmayı bırakacak mısınız? Bu yıl düşüncelerinize ve farkındalığınıza neyi getiriyorsunuz? Eski beni bırakıp yeni olanı özümsüyor, yeni olana sahip çıkıyor musunuz?
Bunun için coşkunuz, bunu yapma isteğiniz ne kadar? Yeni yılın başlangıcının taze enerjisini kullanın. Kendinizi coşkuyla doldurun. Ama o coşkunun da azalmasına izin vermeyin. Ne olmak istiyorsanız, bunu kalpten isteyin ve coşkunuzu sürekli kontrol edin… Buna dikkat gösterin. İstiyorsanız, o halde istemenin yanı sıra düşüncenizi kararlılıkla doldurun ki, onu yapabilme gücünüz de olsun. O gücü ortaya çıkartın. Düşünceniz ne kadar kararlı? Yoğunlaştırın düşüncenizi. Tamamen odağınıza yerleştirin ve hep orada tutun. Bırakmak istediğiniz ne varsa, her gün önünüze getirin ve her gün onu bırakın. Neyi özümsemek, benimsemek istiyorsanız, onu her gün hatırlayın ve farkındalığınızda tutun. En iyisi her sabah, ilk uyandığınızda… Daha enerjiniz tazeyken, o gün için kendinize bu içsel hedefi her gün koyabilir ve her gün için bir amaç yaratabilirsiniz. Hedef ve amaçlarımızla kendi kaderimizi yaratırız. İkisi çok yakından ilişkilidir. Ve yardım da alırız.
Bugünü kararlılık gününüz olarak kutlayın. “Yapabilirim” demeyin,“yapmalıyım” deyin. Bir noktada yapacağım değil, “yapmalıyım”. Yapacağım dediğinizde araya “gelecek zaman” engelini koymuş oluyorsunuz. Coşkunuzun azalmasına izin vermeyin. Bırakmış olduğunuzu geri almayın. Dikkat edin; dikkatsizlik her an düşüncelerinize gelebilir. Bahaneler, çeşitli mazeret ve özürler yaratmaya başlayarak, ertelemelerle kendinizi sabote edebilirsiniz. Nasıl demeyin? Tüm mazeretleriniz birer sabotajdır. Kendi önünüzü tıkamaktır. Değişmeyi istemek ama aynı zamanda eski beni bırakmaktan korkma hali. Ne kadar kalpten istiyorsunuz değişmeyi? O halde kararlılığınızı azaltmayın, gevşemeyin. Her gün kontrol edin, her gün yeniden…
Bir yıl daha öylesine, sıradan geçmesin, kendinizi yeniden yarattığınız özel bir yıl olsun.
Yürekten başarmanız ve olmanız dileğiyle…