BIRAKABİLMEK

 In Hayat

Bırakıp sırtımda taşıdığım yüklerimden sıyrılabileceğim o kadar çok şey var ki…

Geçmiş ve geleceğe dair düşünceler, sınırlamalarım, beklentilerim, önyargılarım, maskelerim, bağımlılıklarım, başkalarının benimle ilgili düşünceleri, benim başkalarıyla ilgili düşüncelerim, benliğimde sahte olan ne varsa hepsini serbest bırakmalıyım ki gitsin. Artık onlara tutunmama gerek olmadığını idrak etmeliyim.

“Kendim olmaya cüret etmeliyim”. Gerçekten kim olduğumu ortaya çıkartmaya ve kullandığım tüm maskeleri bırakmaya cesaretim olsun.

Yaşanan sahneleri an be an bırakabilmeliyim… Sahne artık geçip tarih olduğunda, bir saniye bile geçmiş olsa, o sahneyi ve o sahneye dair ne varsa zihnimden bırakabilmek… Geçmişi hatırlamak, gereksiz olanı hatırlamak bana zarar veriyor, zihinsel enerjimi tüketiyor. Aynı şekilde, daha gelmemiş olan geleceği hatırlamak da. Planlar yapabilirim, ama sürekli geleceği düşünemem.

Düşüncelerde kaybolduğunuz her an, tamamıyla “kayıpsınız!” demektir. Kendinizi bulmak için zihni sessizleştirin ve tamamen huzurla doldurun.

Zihnimde yer verebileceğim tek zaman ve mekân var: şu an. Burada ve şimdi… Böylece zihnim sessizleşir ve hafiflerim.

Ya kalbim? Kalbimde neler taşıyorum? Özenle sakladığım incinmişliklerim, yaralarım. Affetmek de bir çeşit bırakmaktır. Bana zarar verdiğini bilerek, kalbime sakladıklarımı serbest bırakmak kalbimin iyileşmesi ve özgürleşmem için gereklidir.

Beklentilerimi bırakmak ise yeni bir şekilde yaşamayı öğrenmektir. Hayatı, olmakta olanı, olduğu gibi reddetmeden olduğu gibi kabul etmek… Reddettiğimde hayatın kendisine karşı olumsuz bir enerji yaratıyorum, sanki hayatı karşıma alıyor, ona muhalefet etmeye başlıyorum. Benim hayata karşı tutumum, hayatın da bana karşı olan tutumunu belirler. Tutumu değiştirirsem, hayatım da değişir. Yasa budur. Hayata muhalefet etmek hiç de iyi bir fikir değil, öyle değil mi?

Hayat dostum olmalı, yanımda durmalı. O zaman sarsılmadan ve dengede kalabilirim. Hayat benim içindir, asla bana karşı değildir. İnanabilir miyim?

Ancak ben kendimi serbest bıraktığımda özgür olabilirim. İçinde bulunduğum durumlar ne uzaklaşacak, ne de azalacak. Ben, kendim serbest bırakmalı ve özgürleşmeliyim. Aynı bir kuşun tutunduğu dalı bırakıp uçabildiği gibi… Tutunduğum ne varsa serbest bıraktığımda, özgürleşeceğim.

İlişkilerimde, birisine tutunduğumda, onlara kendilerini ifade etmeleri ve kendileri olmaları için özgürlük vermem. Bırakmamakla kendimi güvende hissettiğimi sanırım. Korkarım. Hâlbuki kendimi zincirlerle bağlamış ve kendi özgürlüğümü ben kısıtlamışımdır. Güveni içsel olarak yarattığımda,  hiçbir şeye tutunmaya da gerek kalmaz.

Gitmesine izin vermek demek, kesip atmak değildir. Hiçbir şeyi kesmek iyi değildir. Ilımlı bir şekilde geri çekilmek… Mesele; değişime hazır olduğu zaman, doğru anda gitmesine izin verebileceğinizi fark etmektir… Bu çok daha yumuşak ve daha az acı verir.

Bir arzu ortaya çıktığında, gerçekleşinceye kadar zihnimde dönüp durur ve hatırlamaya devam ederim. Arzu bir kez gerçekleşince ise, yerini başka arzular alır, hatta daha fazlası. Hiçbir zaman huzurlu olamam ve doyuma ulaşamam, arzular bitmez. Arzularımı serbest bıraktığım zaman, huzur bana geri döner. Arzularımı bırakmak demek, bütün ihtiyaçlarımın karşılanacağını içsel olarak bilmektir. Bu gerçeğe göre düşündüğümde, konuştuğumda ve buna göre davrandığımda ihtiyaçlarım karşılanır.

Yargılamalarımız ise görünenin ötesinde yatan iyiliği görmekten bizi alıkoyar. Yargılamak yerine ayırt edebilirsek gerçekleri görmek mümkün hale gelir. Yargılarımı da serbest bırakıp gerçekleri görebilecek gözlüğü takayım.

Sahip olduğunuzu en iyi şekilde kullanmak ve kullanmadığınızı ise serbest bırakmak, hoşnut bir şekilde yaşamak demektir. Kullanmadığım, birikmesine izin verdiğim neler var dolaplarımda, evimde?

Serbest bırakmak yerine ise genellikle kullandığımız araç inkâr etmektir ya da bastırmaktır. Hayatta kalabilmek için mücadele etmek. Bu enerjileri kullanırken yakalayabilir miyim kendimi?

Serbest bırakmanın getireceği özgürlüğü yaşamaya ve denemeye istekliysem, haydi ne duruyorum?

Gerçekten kendim gibi olmaya bir adım daha yaklaşmak… Haydi…

Benimle İletişime Geç

Şu anda buralarda değilim. Ama bana bir e-posta gönderebilirsin, en kısa sürede size geri dönerim.